Zayıflamanın altın kuralları 2
Zayıflama kavramını çok yoğun olarak duyduğumuz dönemlerden geçiyoruz. Dost meclislerinde, akraba ziyaretlerinde, iş hayatında ve eviniz de her konunun başında ya da sonunda kilo mu aldın? Kilo mu verdin? Sorusu mutlaka sorulur. Televizyonu açtığınızda, bilgisayar başına oturduğunuzda ve elinize telefonu alıp birkaç sanal gezi yaptığınızda kilo verme ya da kilo alma hakkında bilgi veren reklamlarla karşılaşmışınızdır. Yaz mevsimi yahut kış mevsimi geldiğinde kilo üzerine mutlaka bir sohbet mevzu açılmıştır. Stresli bir dönem geçildiğinde kilo almak ve vermek üzerine sorun yaşamamış kimse yoktur. Bunu konuyu böylece uzata birsiniz. Kilo almak ve vermek kavramı günümüzde artık sürekli duyduğumuz ve hayatımızın bir şekilde parçası olmuş bir konudur.
Zayıflamak ve kilo almak konusunda çok fazla bilgi vardır. Bu bilgilerin çoğu genele hitap eden ve ön bilgilendirme şeklindedir. Kendiniz, eşiniz, çocuğunuz ya da çevrenizdeki herhangi birinin kilo problemi yaşadığını gördüğünüzde daha önce bir şekilde duyduğunuz veya size özel yapılan tavsiyelerle onlara bir şeyler öğretmeye kalkabilirsiniz. Bu konu hakkında çok fazla ön bilgi olması ve bireye özel olduğu gerçeğinin unutulması bu sonucu doğurmaktadır. Kilo probleminin oluşması detaylı inceleme gerektiren bir alandır. Bireyde sürekli kilo alımının normal bir durum olmadığı herkes tarafından bilinen bir durumdur. Kilo problemi yaşamaya başlayan bireyin öncelikle hormanal ve dâhili bir probleminin olup olmadığının tespiti için hastaneye başvuru yapması gerekir. Buradan çıkan sonuçlar ve yönlendirmeler çok önemlidir. Sonuçların herhangi bir anormal duruma işaret etmemesi ile zayıflama için yeni bir süreç başlamış olur. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan bireyin kilo problemini yaşama sebebi artık biraz daha belirginleşmiştir. Sağlıklı bir birey olarak kilo sorunu yaşanmasında sedanter yaşam tarzının etkisi büyüktür. Beslenme alışkanlığındaki hatalar da bunun üstüne eklendiğinde ortaya inanılmaz sonuçlar çıkabiliyor. Genetik faktörlerin getirdiği metabolizma yavaşlığı da kilo sorunun oluşmasında günümüz etkenlerinin başını çekmektedir. Daha önceleri çok fazla duymadığımız bu kavram bu dönemlerde sıkça kendinden söz ettirmektedir.
Günümüzde yapılan hataların başında ise egzersizleri basit bir uygulama görerek zayıflamaya çalışmaktır. Kulaktan dolma bilgilerle, sağdan soldan alanın uzmanı olmayan kişilerce verilen ya da sanal ortamda paylaşılan egzersizleri yapmaya çalışmak oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Zayıflamak için yapılması en önemli uygulamalardan biride egzersiz yani enerji harcamasını artırmak ve kasların uzunluk gerilim ilişkisini değiştirmek olduğu için profesyonel bir değerlendirme şarttır. Bireye özel değerlendirme ile postür bozukluklarının ortaya çıkarılması gerekir. Kilonun getirdiği duruş bozukluklarının iyi tespit edilmesi ilerde meydana gelebilecek fiziksel sağlık sorunlarının da önüne geçilmesini sağlar. Kilo için kardiyovasküler uyuma göre verilecek aerobik egzersizlerde bireye özel olmalıdır. Var olan fiziksel sağlık sorunlarını görmezden gelerek bireyden yapamayacağı hareketleri beklemek motivasyonu düşürür. Bu noktada bireye özel değerlendirme ve reçete programı çıkartmanın önemi ortaya çıkmaktadır.
Sonuç olarak zayıflamak yahut kilo almak için her geçen gün yeni tavsiyeler ortaya çıkmaktadır. Bunların profesyonel bir yardımla yapılması gerekmektedir. İyi bir takip ile kaybedilen kiloların yeniden alınması da engellenmiş olacaktır. Bireye özel oluşturulan egzersiz reçeteleri de zayıflama ve genel iyilik hali için vazgeçilmez öneme sahiptir. Zayıflamak için bilinçsizce yapılan diyet ve egzersizler sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğru bilir.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…
Fzt. Abdullah GÜDENDEDE
